Yılmaz Güney, 1974’te Adana’da Endişe filmini çekerken hakim Sefa Mutlu’yu öldürmekten tutuklandı. Cezaevinden firar eden Güney bir süre sonra da kanserden hayatını kaybetti. Yılmaz Güney’in hayatı, görüşleri, kadınlara karşı hareketleri ve tabii cinayetten tutuklanması bugün sosyal medyada en çok tartışılan konulardan biri. Kamuoyunda bu konu çok tartışmaya açılınca Güney’in ailesinden bir talep geldi. Detaylar içerikte!
Son aylarda Türkiye gündemini en çok meşgul eden konulardan bazıları yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney’in hayatı, kadınlarla olan ilişkisi, siyasi görüşleri, hapis cezası alması, hapisten firar etmesi ve bu firarının film olarak çekilecek olması…
Özellikle son zamanlarda Bihter filmiyle büyük bir sükse yakalayan Farah Zeynep Abdullah’ın Yılmaz Güney hakkındaki söylemleri gündemden hiç düşmemişti.
FZA’nın yorumlarından sonra da sosyal medyada Çirkin Kral lakabıyla tanıdığımız Yılmaz Güney hakkında pek çok şey yazılıp çizilmişti.
Bunlardan en çok öne çıkan konu ise Yılmaz Güney’in 1974 yılında “Endişe” adlı filmini çekmek için gittiği Adana’nın Yumurtalık ilçesinde hakim Sefa Mutlu’yu öldürdüğü iddiasıyla 19 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmasıydı.
Peki o olaydan sonra ne oldu?
Konu kamuoyunda çok tartışılmaya başlayınca Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney ve çocukları avukatları aracılığıyla 1974’te öldürülen hakim Sefa Mutlu’nun mezarının açılmasını Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden dilekçe yoluyla talep etti.
Avukatlar hazırladıkları dilekçede Yılmaz Güney’in sol görüşlü olması sebebiyle siyasi müdahale sonucunda yargılandığını ve olayla ilgili şaibelerin ortadan kalkmasının tek yolunun Sefa Mutlu’nun mezarının açılmasından geçtiğini ifade etti.